25 Eylül 2007 Salı

Cihangir yapılaşma tarihi

Cihangirde ilk bina 1559 yılında, Kanuni Sultan Süleyman’ın Halep’te 22 yaşında ölen oğlu Şehzade Cihangir adına yaptırdığı bir Mimar Sinan eseri olan Cihangir Camii’dir. Ayrıca inşa edilen tekke ve sıbyan mektebi ile caminin çevresinde bir mahalle oluşmaya başlar. Cihangir adı ise ilk kez 1961 tarihli bir metinde yer almıştır. 17.yy'dan sonra bölgede yapılaşmada bir artış olur, çevresinde bir canlılık oluşur. Ancak nufus yoğunluğu ve yapı yoğunluğu ve yapılaşmanın ahşap olması nedeniyle bölgede yangın önemli bir sorun haline gelir. Bu nedenle bölgenin tulumbacıları ünlüdür. Gene yangınlara bağlı olarak bölgede çeşmeler inşaa edilmiştir. zaman içinde toplam 21 çeşme yapılmış ve bugun hala 17sinin yerinde durduğu söyleniyor. Kaç tanesinden su aktığı konusunda bir bilgiye ulaşamadım, sanırım yerinde görmek gerekiyor.




Fotoğrafa tıklarsanız haritanın daha büyük halini görebilirsiniz. http://www.e-harita.gen.tr/beyoglu/ sitesinden aldığım bu haritada 5 çeşme görülüyor. Belki de 5 tanesinden su akıyordur gidip bakacağım.


Fazla ayrıntısa girmeden kısaca değinmek istiyorum. 1925'de tekkelerin kapatılması ve 1997 büyük yangınından önce tam bir tekkeler merkeziymiş cihangir. Ama şu an neredeyse tamamı yok olmuştur.


19.yy'dan itibaren ülkemizdeki İtalyan ve Rum mimarların Art Nouveau ya da Art Deco denilen tazlardaki, dekoratif süslemeleri ağır basan -üstleri pasta gibi süslenmiş - yığma yapılar hızla ahşabın yerini almaya başlamış.


Şu an karma karışık bir yapılaşma var ama hala 50-120 yaşlarında Art Nouveau, Art Deco ve birinci ulusal mimarlık sitilinde yapılarla karşılaşmak mümkün.


23 Eylül 2007 Pazar

1. arazi

Benim üzerinde çalışacağım arazi, 1. arazi. Sıraselvilerde Alman Hastanesi'nin karşısından girilen Hocazade Sokak'ın sonunda, sol köşede. Arazilerin içinde İstiklal Caddesi'ne en yakın olanı bu. Sokağın sonundan sağa dönüp yola devam edince benim de bir kaç kez gittiğim kebapçı Hayri Usta ve cafe İkinci Kat var.









07 – 08 güz, proje 3 - 4, doç.dr. arda inceoğlu ve cihangir

07 – 08 güz proje 3 - 4
doç.dr. arda İnceoğlu

ne ? çok bileşenli kent içi yapılar

nerede? potansiyelleri yüksek kentsel alanlar

nasıl ? storyboard + maket + sistem kesitleri


Projeler kent içinde değişik nedenlerle atıl kalmış, ancak kullanım ve kent yaşantısına katkı yapma potansiyeli yüksek olan konumlarda verilecektir.

Konular konaklama, eğitim, eğlence, rekreasyon, kültür, spor gibi farklı bileşenlerden en az ikisini kapsayacak şekilde oluşturulacaktır.

Proje grubunda yapılacak ortak çalışmalar önemli olacaktır – proje derslerinin tamamına (14 hafta x pazartesi x perşembe x 14.00 – 18.00) katılmak zorunludur.

Formel eğitimin en önemli zaman dilimi olan bu yarıyılda tasarımcıların karar alma becerilerini geliştirmeleri çok önemlidir. Bu nedenle grup yürütücüsü karar alma süreçlerinin olabildiğince dışında olacaktır. Çalışmanın başarısı katılımcıların enerjisi ve grup ortamına katkıda bulunma hevesleri ile belirlenecektir.

Tasarım merak etmektir.

Yarıyıl boyunca yapılacak çalışmaların hedefi yakışıklı ürünlere ulaşmaktan çok merak etme ve ettirme potansiyellerinin araştırılmasıdır.


Cihangir'de İlk İzlenimlerim
2007 Mimari Proje İçin Arda İnceoğlunun seçtiği bölge Cihangir. 20 Eylül Perşembe günü hocayla beraber hızlı bir gezi yaptık Cihangirde. 6 Farklı arazi tespit edilmiş. Bu araziler genellikle otopark olarak kullanılan ufak araziler. Muhtemelen koruma altında olduğu için yeni bina yapılamıyor.






İstanbul'un ortasında, herkesin gözünün önünde duran, aslında herkesin mahallesi, karmakarışık ama kendi içinde görülmeyen kuralları olan bir yer gibi Cihangir. Oradaki evlerin içi, içerdeki hayat bende aşırı merak uyandırıyor. Lombak'ta okurdum Cihangirde bir ev bölümünü, albümünü de almıştım hatta, o bölümü okurken de aynı merak canlanırdı beynimde.

Hocayla yaptığımız gezide aynı arazileri bulmakta zorlanacağımı düşünmüştüm - Taşkışlanın koridorlarında bile kaybolmayı başabildiğim için - ancak kendi yaptığım gezide hiç zorlanmadım ve mahalle dediğim gibi benim de mahhallemdi.Bunu Cihangiri çok sevdiğim için söylemiyorum. Daha başka birşey. İstiklal Caddesinde dolaşmaktan farkı, gezmeye değil de yaşamaya gelmişim gibi hissetmem. Ama sokağa açılan cafelerin önüne baktığımda bu insanlar gibi de değilim. Dediğim gibi içerde birşeyler var, evlerin içinde bana benzer birşeyler var.


Sokağa açılan cafeler demişken, Cihangirin aslında elit bir tarafı da var. Yiyecek içecek uygun birşey arıyorsanız çok zor, giyim konusunda da çok pahalı ve orijinal şeyler satan yerler de var, ortalama yerler de. Aşırı lüks mağaza ben göremedim ama kendim alışveriş ettiğim dükkanlardan da yok.






Cihangir hakkında söylenecek çok şey var, şimdi benim seçtiğim proje alına bakalım.